"Sigortasız hiçbir fabrika çalışamaz, uçak uçamaz"

Ülkemizin deprem gerçeği, beklenen İstanbul depremi ve içinden geçtiğimiz hassas ekonomik döneme dikkat çeken Generali Sigorta Genel Müdürü Mine Ayhan, sigortanın yokluğunda hiçbir fabrikanın çalışama

"Sigortasız hiçbir fabrika çalışamaz, uçak uçamaz"
18 Ağustos 2015 - 08:44
Ülkemizin deprem gerçeği, beklenen İstanbul depremi ve içinden geçtiğimiz hassas ekonomik döneme dikkat çeken Generali Sigorta Genel Müdürü Mine Ayhan, sigortanın yokluğunda hiçbir fabrikanın çalışamayacağı hiçbir uçağın uçamayacağını dile getiriyor.

16’ncı yılını dolduran 17 Ağustos 1999 Marmara depremi, neden olduğu can ve mal kaybı, üretim ekonomisine vurduğu milyarlarca dolarlık darbe, toplumun genelinde yarattığı trajik durumlar ile ülkemizde derin bir iz bıraktı. Türkiye ekonomisine maliyeti 12 milyar ile 17 milyar dolar arasında gerçekleşen depremin sonrasında, sigorta sektörünün ekonomiye yeniden kazandırdığı kaynak yani ödediği hasar tazminatı 632 milyon doları buldu. Depremde sadece zarar gören Bolu Dağı Tüneli için yaptığı ödeme ile ödenen toplam tazminatın yaklaşık yüzde 24’ünü üstlenen Generali Sigorta, ekonomik anlamda büyük bir telafinin kaynağı oldu. Bolu Tüneli için tek seferde yaptığı 150 milyon dolarlık ödeme ile en yüksek hasar ödemesine imza attı.

1999 depreminin sektöre getirdiği en büyük yeniliğin Zorunlu Deprem Sigortası olduğunu belirten Generali Sigorta Genel Müdürü Mine Ayhan, “Hazırlıkları daha önce başlayan Zorunlu Deprem Sigortası, Kocaeli depremi sonrasında hızlıca uygulamaya koyuldu. Bu uygulama Çin, İran, Meksika ve Arnavutluk gibi dünyanın birçok ülkesinde örnek gösterildi. Olumlu sonuçlar veren düzenleme neticesinde 1999 yılında deprem teminatı olan poliçe sayısı yaklaşık 656 bin iken bugün sadece zorunlu deprem sigortası olan konut sayısı 7 milyona ulaştı” dedi. Ayhan, sektör olarak en büyük amaçlarının toplam konut sayısının yaklaşık 18 milyon olduğu Türkiye’de sigortalılık oranını yüzde 40’dan yüzde 100 seviyesine çıkartmak olduğunun altını çizdi.

Adalar’da her üç konuttan ikisi sigortasız

Afet modellemeleri, 99 depremi sonrasında 30 yıl içinde gerçekleşme olasılığı yüzde 65 olan 7’den büyük bir depremin ya da 50 yıl içinde meydana gelme olasılığı yüzde 50 olan 7,5’dan büyük bir depremin hemen sonrasında tsunami gerçekleşebileceğini ortaya koyuyor. 17 Ağustos 1999 Kocaeli depremi sonrasında İstanbul iline yoğunlaşan ve ilçe bazında yapılan risk analiz çalışmaları önemli sonuçları göz önüne seriyor.

Ayhan, 3 milyon 700 bin kişiyi barındıran binaların hasar göreceğinin altını çizen risk analizlerinde 1. derece deprem bölgesinde yer alan Avcılar ve Adalar gibi ilçelerin beklenen İstanbul depremine hazırlıksız olduğuna vurgu yaptı. Ayhan, “İstatistikler 1999 depreminde en çok hasar alan ilçelerden biri olan Avcılar’daki 146 bin konuttan sadece 60 bin konutun deprem sigortasının olduğunu ve sigortalılık oranının yüzde 41 seviyesinde kaldığını gösteriyor. Bu oran İstanbul genelinde yüzde 52 civarında. Yine 1.derece deprem bölgesinde yer alan ve bazı araştırmalara göre büyük risk altında olan Adalar’da bulunan 20 bin civarındaki konutun sadece yüzde 33’ü sigortalı. Yani büyük risk altındaki Adalar ilçesinde her üç konuttan ikisi sigortasız” dedi.

“Bina sağlamlık raporu alın”

Depreme karşı bir eylem planı hazırlamanın önemine dikkat çeken Ayhan, ev alırken ya da kiralarken evin depreme dayanıklılığının incelenmesinin gerekliliğine vurgu yaparak binanın bulunduğu bölgenin jeolojik özelliklerinin göz önünde bulundurulmasını önerdi. Ayhan, “Vatandaşların binalarının sağlam olup olmadığının kesin kontrolünü yetkili mühendislik şirketlerine yaptırmaları önemli.  Alacakları bina sağlamlık raporları kendileri açısından büyük yarar sağlayacaktır. Uzmanlar kare ve yuvarlak binaların daha güvenli olduğunu belirtiyor. Konutlarda tasarımı değiştirmemek, izinsiz kat çıkmamak dikkat edilmesi gereken diğer noktalar arasında yer alıyor. Bir başka husus ise deprem öncesi, sırası ve sonrasında atılması gereken adımları içeren ‘eylem planının’ hazırlanması. Ev halkı ve bina yönetiminin yapacaklarını içeren plan sayesinde deprem gerçeği ile daha akılcı yaklaşarak en az kayıpla ya da hiç kayıp yaşamadan yüzleşmek mümkün. Yapılacaklar arasında evdeki eşyaların sarsıntı sırasında tehlike oluşturmaması için duvara sabitlenmesi gibi kolay önlemlerin yanında uzmanlık desteği gerektiren konular da yer alacaktır” şeklinde konuştu. Bu gerçeğe hazırlıklı olmak adına Generali Sigorta’nın sunduğu çözümlerin, yaşanması muhtemel kayıplara karşı en üst düzeyde koruma sağladığını dile getiren Ayhan, “Vatandaşların Deprem sigortası ve Konut Sigortası ürünlerimize,  tüm satış kanallarımızdan, her an ve her yerden ulaşmalarını sağlayarak birikimlerini hızlı ve kolay yolla korumanının önünü açıyoruz” ifadelerine yer verdi.

 
Bu haber 426 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum