Kayacı: Deprem sigortanızı yaptırın, yenilemeleri unutmayın!

Depremlerde oluşabilecek bina hasarlarını güvenceye aldıklarını belirten DASK Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kayacı, sözleşmelerde doğru beyanda bulunmanın ve yenilemelerin unutulmaması gerektiğinin öne

Kayacı: Deprem sigortanızı yaptırın, yenilemeleri unutmayın!
17 Ağustos 2015 - 08:53
Depremlerde oluşabilecek bina hasarlarını güvenceye aldıklarını belirten DASK Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kayacı, sözleşmelerde doğru beyanda bulunmanın ve yenilemelerin unutulmaması gerektiğinin önemine dikkat çekti.


7 Ağustos 1999’da Gölcük’te meydana gelen ve binlerce insanımızın hayatını kaybettiği Marmara Depremi’nin yıkıcı etkileri bu yıl 16. yıldönümünde anılıyor. Marmara Depremi, ülkemizde deprem algısı açısından gerçek anlamda bir dönüm noktası oldu. Bu durum deprem sigortası açısından da aynı biçimde gelişti. 1999 yılında 500 bin düzeyinde deprem teminatlı konut varken bu rakam bugün 7 milyonu geçti. İllere ve bölgelere göre değişiklik göstermekle birlikte, ortalama olarak her on evden dördünde zorunlu deprem sigortası var. Bu başarıda en büyük pay sahibi ise hiç şüphesiz Doğal Afet Sigortaları Kurumu’na (DASK) ait.

DASK Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kayacı da sağlanan bu gelişmeyi oldukça önemli bulurken, rakamların ise yeterli olmadığı görüşünde. SİGORTALI’nın sorularını yanıtlayan Kayacı, “Bu rakamı 2017 sonuna kadar 10 milyona çıkarmayı hedefliyoruz. Nihai hedefimizse bütün konutların Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS) ile güvence altına alınması” şeklinde konuşuyor.

Öncelik yüz yüze iletişimde

Türkiye gibi deprem riskinin yüksek olduğu ve hasar yapıcı depremlerin sıklıkla yaşandığı bir ülkede Zorunlu Deprem Sigortası’nı bir gün değil belki her gün konuşmak gerekiyor. Bu nedenle DASK da iletişim çalışmalarını planlarken, tek seferlik projeleri değil, devamlılığını koruyan ve sürdürülebilen çalışmaları hayata geçirmeye özen gösteriyor. DASK, depreme karşı hazırlıklı olma ve sigorta bilincini artıracak projeleri planlarken hedef kitleye uygun ve deprem riskinin yüksek olduğu merkezlerde depremin ve zorunlu deprem sigortasının önemine ilişkin bilinç oluşturacak yüz yüze iletişim faaliyetlerine öncelik veriyor. Kayacı, DASK’ın sigorta oranını artırmak için geliştirdiği projeleri de şu şekilde anlatıyor: “İnşaat mühendisi öğrencilerinde depreme karşı dayanıklı yapı bilincini geliştirmek amacıyla, Türkiye’de ilk kez geçen sene hayata geçirdiğimiz Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması’nın bu yıl ikincisini düzenledik. Geleceğin inşaat mühendislerinde depreme dayanıklı bina tasarlama duyarlılığını yaratmaya çalışıyor ve bu konudaki becerilerinin geliştirilmesini hedefliyoruz.

Gençlerde deprem bilincini artırma hedefiyle üniversite öğrencilerine yönelik düzenlediğimiz bir başka projemiz olan kısa film yarışmamızı geçen sene uluslararası platforma taşıdık. Yarışmamızı Türkiye’nin yanı sıra deprem riski altındaki komşu ülkeler, Balkan ülkeleri ve İtalya dâhil 21 ülkeden üniversite öğrencilerinin başvurusuna açtık.

Sigorta bilincinin yayılmasını hedefliyoruz

Geçen yıl beşincisi düzenlenen yarışmamızda gençler “Depremde evin hasar görürse nereye gidersin?” sorusunun yanıtını filme aldılar. Kısa film yarışmamızla, gençlerde deprem ve sigorta bilincini oluştururken aynı zamanda onları film üretmeye teşvik ederek bu bilincin yayılmasını amaçlıyoruz. 2009’dan bu yana Fay Hatları TIR’ımızla deprem riski yüksek il ve ilçeleri dolaşıp deprem ve zorunlu deprem sigortası eğitimi veriyoruz. 2010 ve 2011’de Kuzey, Batı ve Doğu Anadolu fay hatlarını dolaşan TIR’ımız, 2012 yazında yerel festivallere ve yazlık mekânlara gitti. 2013’te ise Kızılay ile yapılan işbirliği dolayısıyla Toplum Liderlerini Teşkilatlandırma (TLT) Projesi kapsamında Zonguldak, Balıkesir, Kahramanmaraş ve Osmaniye il merkezlerinde ve ilçelerinde deprem seminerleri verdik. 5 senedir devamlılığı yakaladığımız Fay Hatları TIR’ı projemizle bugüne kadar 155 merkezde 300 binden fazla kişiye ulaştık.

“Şehirler Yarışıyor Sigortalılar Kazanıyor”

2011’den beri düzenlediğimiz “Şehirler Yarışıyor, Sigortalılar Kazanıyor” yarışmasının dördüncüsünü düzenledik. Geleneksel hale gelen yarışmamız şehirlerarasında oldukça popüler bir hale geldi ve rekabet oldukça arttı. Yerel yönetimlerle işbirliği içinde olmak ve yüz yüze iletişim kurmak amacıyla hayata geçirdiğimiz projelerimize “DASK Anadolu Buluşmaları”nı ekledik. Bu buluşmalar sırasıyla, Balıkesir, Erzurum ve Sivas’ta yapıldı. Facebook sayfamızda sigorta bilincini artırmaya yönelik ödüllü yarışma ve uygulamalarla takipçi sayımız 184 bine ulaştı.”

murat kayaci 2Birçok ülkede ilgi görüyoruz

Bu arada DASK; kamu – özel sektör işbirliğine dayanan iş modeli, poliçe adedi, reasürans programı büyüklüğü, sigorta yaygınlığı oranı, fon büyüklüğü ve teknolojik altyapısı ile dünyadaki doğal afet havuzları arasında ayrıcalıklı bir yere ulaşarak, diğer ülkelere model olmayı başardı.

Kayacı, DASK model olmasını da şöyle aktarıyor: “Sadece son iki üç yıl içinde Pakistan, İran, Güney Kore, Kazakistan gibi ülkelerden DASK’ın kurumsal yapısı, programın özellikleri vb. konularda gelen bilgi talepleri karşılandı. Ayrıca kurum sahip olduğu teknik yetkinlik ve sağlamış olduğu başarılarla uluslararası seminer, konferans vb. bilgilendirme toplantılarına tecrübe paylaşımında bulunması amacıyla davet ediliyor.

Afet Bonosu başarısını kanıtladı

Türkiye’de ilk defa kullanılan bir finansal araçla farklı piyasalardan teminat sağladık. Uluslararası yatırımcılar tarafından büyük ilgi gören Afet Bonosu (Cat bond) ihracımız, Türk sigortacılık sektörü açısından da önemli bir örnek oluşturdu. DASK tarafından bu amaçla kurulan Bosphorus 1 Re şirketi aracılığıyla ihraç edilen Afet Bonosu uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s’tan (S&P) BB+ notu alarak başarısını kanıtladı. Bosphorus 1, finansal özelliklerinin yanı sıra içerdiği mühendislik ve teknolojik altyapı özellikleriyle diğer ülkelere örnek olarak, uluslararası ödül aldı, ülkemiz için gurur kaynağı oldu.”

Acentelere yönelik kampanya

Sigortalıların sigorta sistemi içerisinde devamlılığının sağlanması, kurum ve tüm sigorta sektörünün gelişmesi bakımından önemli. Kayacı, bu sebeple acenteleri yenileme konusunda aktif olmaya teşvik etmek için acentelere yönelik kampanyaya devam ettiklerini söylüyor. Kayacı, süresi dolan poliçelerin takibi ve her yıl yenilenmesi sistemin sürdürülebilirliği ve depremde mağdur olmamak açısından kampanyanın önem taşıdığını belirtiyor.

Kayacı, hedeflerinin, 2015 yılı sonunda Türkiye’deki zorunlu deprem sigortalı konut sayısını 7,4 milyona yükseltmek olduğunu da kaydediyor. Kayacı şöyle devam ediyor: “Orta vadeli hedefimiz ise hem deprem ve sigorta bilincini artırmak için hayata geçirdiğimiz projelerle hem de yeni Afet Sigortaları Kanunu’yla getirilen kontrol uygulamalarının etkinleştirilmesiyle 2017 yıl içinde sigortalı konut sayısını 10 milyona çıkarmak.”

Doğru beyanda bulunun, yenilemeyi unutmayın!

Murat Kayacı, Zorunlu Deprem Sigortası yaptırmak isteyen tüketicilere şu tavsiyelerde bulunuyor: “Sigorta poliçesi, sigorta ettirenin meskene ilişkin beyanına göre yapılmalı. Ayrıca, iletişim bilgilerini doğru ve eksiksiz bir şekilde paylaşmaları gerekiyor. Bu bilgiler, yenilemeler için hatırlatma yapabilmemiz, deprem olması durumunda poliçe sahibine ulaşabilmemiz ve hasar tespit sürecini hızlı bir şekilde yürütebilmemiz açısından çok önemli. Sigorta yıllık olarak yapılıyor ve her yıl yenilemesi gerekiyor. Sigortayı tanıdık bir acenteden yapmak yenilemelerin zamanını kaçırmamak açısından faydalı olur.”

Afet Yönetimi Projesi bu yıla damgasını vurdu

DASK’ın bu yıl önemli projelerinden biri de Afet Yönetimi Projesi’nin hayata geçirilmesi. Kayacı’nın proje ile ilgili görüşleri şöyle: “Dünya çapında örnek gösterilebilecek bir uygulamanın arifesinde bulunuyoruz. Olası bir deprem durumunda sigortalıların hasarlarını daha hızlı ve daha doğru şekilde karşılayabilme amacıyla başlattığımız ve bu yıla damgasını vuran Afet Yönetim Projesi için güçlü bir bilgi teknolojisi altyapısı kuruluyor ve bu bilgi teknoloji altyapısını en etkin şekilde kullanacak insan kaynağı ve organizasyon yapısını oluşturuyoruz. Bu proje sayesinde poliçe üretiminden hasar ödemesine kadar ZDS’nın bütün süreçlerini daha hızlı ve etkin bir şekilde yönetip raporlayabileceğiz. Afet Yönetimi Projesi’nin en önemli getirilerinden birisi de internet üzerinden veya telefon aracılığı ile sigortalılara 7 gün 24 saat ulaşabileceğimiz sistemi hayata geçirmemiz olacak. Bir başka girişimimiz olan Ortofoto Projesi kapsamında Türkiye genelindeki il, ilçe ve belde düzeyinde yerleşim alanlarının havadan fotoğraflarının çekilmesiyle bir harita hazırlanması için harekete geçildi. Bu yapı sayesinde DASK’ın portföyünde bulunan konutların olası deprem senaryolarından ne kadar etkileneceklerini önceden görebilmeyi hedefliyoruz.”

YILLAR BAZINDA SİGORTALI KONUT SAYISI 

tablo dask

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

SİGORTA ŞİKAYETİ
Bu haber 379 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum