BİR BARDAK SUDA KOPARTILAN FIRTINA

 

ZORUNLU TRAFİK SİGORTALARINDA TAVAN FİYAT UYGULAMASINA GEÇİŞ BİR BARDAK SUDA KOPARTILAN FIRTINA

 

Her zamanki gibi önce dostlara selamlar.

Bir süredir Zorunlu Trafik Sigortalarında Tavan Fiyat uygulamasına geçilecek haberlerini izliyorum. Aman tanrım felaket senaryoları ortalıklarda dolaşıyor.

Sigorta sektörü bitti, acenteler bitti falan diye bir kısım feryat figan yazıyor.

Bununla birlikte, uygulamanın nasıl olacağı konusunda, açıklama yazan bir Allahın kulu yok mu ?

Derken, Hürriyet gazetesi yazarı Sayın Noyan DOĞAN’nın yazısına denk geldim de azıcık bilgilendim. Kendisine buradan teşekkür ediyorum.

Öncelikle, benim hatırladığım Serbest Tarife sistemine biz Temmuz 2007’de kademeli olarak geçmiştik. Yani, öncesinde zaten Tavan Fiyat uygulaması vardı sektörde ve o zamanda, sigorta şirketleri ve de sigorta acenteleri bu sistem ile poliçe kesiyorlardı. Bu bakımdan, sektörde yeni bir uygulama değil ki bu.

Zaten Serbest Tarife Uygulamasına da  tam olarak 2014 yılında geçildi. Ondan önce Primlerdeki artış ve de indirim oranlarını Hazine Müsteşarlığı belirliyordu. Yanlış hatırlıyorsam düzeltin lütfen.

Ayrıca ; bu düzenleme, Ticari araçları kapsamıyor. Zaten, onların poliçelerinde Tavan Fiyat uygulaması var. Uygulama sadece otomobilleri kapsıyor ki, kamuya ait olanlar hariç tutulacaktır diye düşünüyorum.

Bununla birlikte, bu uygulama için bu kadar çok yazılıp çizilmesinin nedeni Pirim İadesi yapılacak olması.

Ancak, Sayın DOĞAN’nın yazısından anladığım kadarıyla, ‘‘Uygulama, sadece 2017 sonuna kadar sürecek ve yüksek fiyattan sigorta yaptıranların primleri iade edilecekmiş ki, yapılacak olan iadeler ise,    sadece hasarsızlık kademesine göre belirlenen tavan fiyat üzerinden fazla yapılan prim ödemeleri için uygulanacak. Ayrıca pirim iadesi de,  sigortanın yaptırılma tarihine ve bitim süresine göre, prim-gün sayısına göre hesaplanıp, iade edilecek. Yani bir baz rakam belirlenip bunu iade edeceksiniz denmiyor.

Ayrıca benim tahminim, bu uygulamaya kamudaki otomobiller de dahil edilmez ve de geriye dönük uygulama da, yani pirim iadesi de üç ila altı ay arasında sınırlandırılır .( Daha önce de böyle bir uygulama 2016’da yapılmış ve üç ay geriye doğru uygulanmıştı ) Benim kanaatimce, ortalama sigorta fiyatlarında iade tutarı maksimum iki yüz TL civarında olur. Bu durumda sigorta şirketlerinin yapılacağı toplam iade tutarı iki yüz elli milyonu da geçmez.  Ayrıca; yine benim tahminim, sigorta acentelerine de yansıyacak olan maliyet toplamda otuz beş milyon civarında olur.( Komisyonu  %15 olarak aldım )  On beş bin sigorta acentesi var desek ortalama acente başına pirim iadesi de, maksimum bin beşyüz ila iki bin Türk Lirası civarında olacaktır.

Yani, ortalıkta yazıp çizilen beş yüz veya yedi yüz milyon gibi meblağlara ulaşmayacaktır.

Şirketler bunu tabi ki sigorta acenteleri komisyonlarına yansıtmak isteyeceklerdir de, acenteler buna izin verirlerse.

Çünkü oluşan bu fiili durumda, yani yüksek fiyat belirlemede acentelerin bir katkısı olmadığından, oluşmuş olduğunu kabul ettiğimiz ayıplı durum sadece sigorta şirketlerini bağlar.

Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanununa göre böyle bir durumda şirketlerin bunu yasal olarak acentelerine yansıtmaları mümkün olmayacaktır.

Tabi acenteler itiraz etmez iseler, şirketler çatır çatır iadeleri alır, o başka.

Yani burada iş, önce acentelerin kendileri ve sonra da sektörün en üst makamı olan SAİK’te bitecek.

 

 

Sevgiyle kalın.

Öğr. Gör. Mehmet İSEL