BİLİNMESİ GEREKENLER !

Saygıdeğer Okurlar;   5684 sayılı Sigortacılık yasasının yürürlüğe girdiği 2007 yılının haziran ayından itibaren kurulmuş olan Sigortacılık Genel müdürlüğü adındaki Devlet otoritesi tüm Sigortacı

BİLİNMESİ GEREKENLER !
23 Mayıs 2020 - 21:06
Saygıdeğer Okurlar;

 

5684 sayılı Sigortacılık yasasının yürürlüğe girdiği 2007 yılının haziran ayından itibaren kurulmuş olan Sigortacılık Genel müdürlüğü adındaki Devlet otoritesi tüm Sigortacılık işlemlerinde tek karar merci olarak kabul edilmiştir.

Bu güne kadar Türk Sigortacılığında; yetki belgesi almış olan çoğu yabancı sermayeli Şirketler Hayat,Nakliyat ve Oto Kaza branşları hariç olmak üzere yaklaşık 480 milyon adet risk poliçesi düzenlemişlerdir.

 

Düzenlenmiş olan bu poliçelere karşılık da 2007 yılından günümüze kadar yaklaşık 24 milyon adet zarar talebi ile karşılaşmışlardır.bu da düzenlenen poliçelerin ortalama olarak % 0,5 ine tekabül eder.

 

Şahıslar,Şirketler,Devlet unsurları tarafından düzenlettirilmiş olan bu risk poliçelerinin sadece yaklaşık %0,0003 ü yani 140,000 adedi yabancı bir para kuru üzerinden düzenlenmiş ve bu kur üzerinden tahsilatı yapılarak bu kur üzerinden tazminatları ödenmiştir. Bu poliçelerin pek çoğu da yeni nesil yenilenebilir enerji kaynakları riskleri için olmuştur.

 

2007 yılında çıkan yasa ile birlikte çalışma esasları ve poliçelerin düzenlenmesinin, hasar ödemelerinin nasıl yapılandırılacağına karar veren bu kurum, Şirketlerin hangi branşta olursa olsun; düzenleyecekleri poliçelerin de nasıl düzenleneceğini, risk analiz kriterlerini ve tazminatların ödeneceğinin de kararını veren tek kuruluştur.

2008 yılında başlanılan poliçe düzenlemelerinde; daha evvelce hiç yapılmamış bir şekilde; önce bir poliçe üzerinde alınan riskin tazmini esnasında, MUAFİYET olarak Amerikan doları baz alınacağını belirtmişler ve buna da Yönlendirici kurum hiçbir müdahalede bulunmamıştır.

2009 yılında Dünya mali sistemine EURO adı altında bir para birimi girmesinden sonra da çoğunlukla bu parite üzerinden muafiyetler konulmuştur.

2008 yılında 1 ABD dolarının 1 TL ve 2009 yılında 1 Euro nun 1,44 tl olduğu bu başlangıçta kimsenin dikkati bu konuya yönelmemiştir.

Ancak; 2020 yılına gelindiğinde 1 Amerikan dolarının 7,30 liraya çıktığı gün ve Euronun 7,90 tl yi gördüğünde ise; Poliçelerde küçük rakam olarak görülen ve algı itibarı ile sıfırlarının azlığı sebebi ile kimsenin dikkatini çekmeyen bu durum; kesinlikle eminim ki Yetkililerin dikkatinde olan ancak ses çıkartılmadığı için; 2008 yılından 2020 yılına kadar açılmış olan hasar tutarların tazmininde; paritelerin günlük karşılaştırmaları ile Amerikan doları Bazında % 450 , Euro bazında ise % 480 oranında arttığı anlaşılmıştır. bunun da yıllara sari muafiyet nedeni ile eksik ödenen hasar tutarlarını yıllar bazında alt alta eklediğimizde bu gün risk guruplarına göre 108,855,000 euro tutarına ulaştırmıştır ki bu da vatandaşın cebinden alınan zarar tazminin eksiltilmesi aynı zamanda da Sigorta Şirketlerinin ek kazancıdır. 108,8 milyon Euro; günümüzde yaklaşık 747,800,000.00 Tl ettiği hesap edilir ise, bu akıl almaz boyutta bir garabettir.

Riskin tamamının Türk sınırları içinde bulunduğu; mal bedeli, poliçe primi, tazminat ödemesi ve Şirket giderlerinin de tamamının Türk lirası olarak ödendiği, vergilerini gelirlerini Türk lirası olarak hesapladıkları bu durumda YABANCI BİR PARA CİNSİNDEN MUAFİYET uygulayan dünyada 193 ülke içinde tek ülke olarak tarihe geçeceğimiz aşikardır.

Bilhassa ticari işletmeler tarafından düzenlettirilmiş poliçelerde, inşaat ve benzeri risk poliçelerinde, alınan risk gurubuna göre bu muafiyetlerin 50,000 euroya kadar çıkıyor olması 2009 yılında parite 1,44 tl=1 euro olduğu gün 72,000 tl iken bu gün aynı muafiyet 374,000,- tl ye ulaşmıştır.

Sonuç olarak; sadece 2009 yılında çıkartılan genelge ile; deprem ve tabii afetlerde uygulanması uygun görülen % 2 muafiyet oranlarının , daha sonra tüm risk sigortalarına uygulanmasına ses çıkarmayan ve durdurmayan; Yabancı bir Ülke parası ile poliçelerde muafiyet uygulanmasına izin veren,Sigortalının tazminat taleplerinin (poliçe ortalamaları ile hasar dosya ortalama tazminat miktarına göre) % 80 in üzerinde bir talebin, yani vatandaşın zararının muafiyet altı kalması sebebi ile ödenmemesine yol açan,Yeni adı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı Sigortacılık Müdürlüğü; bu vatandaş ve Türk Şirketi zararı ile Sigorta Şirketlerinin haksız kazanç elde etmesinin tek sorumlusudur.

Şimdi; Lütfen bir bana çıkıp Japonyada düzenlenen bir sigorta poliçesinin( yabancı para bazından primi alınmamış olan) yeni hibritler para birimi ile, Almanya’da düzenlenmiş olan BMW firmasının binasının sigortasında uygulanan muafiyetin Türk lirası ile muafiyetlendirildiğini göstersin.Hepimiz rahat edelim.

Bu gün Bahsettiğimiz bu kayıp tutarı; Türkiyede yerleşik Sigorta Şirketlerinin nerede ise tamamının toplam sermaye tutarlarına eşit olduğunu da kulak arkası etmeyelim.

Kesinlikle Eminim ki; Şimdi bazı analistler;bilenler bu rakamın göreceli olduğunu ve vatandaşın zararının olmadığını söyleyecekler ve beni yerden yere vuracaklardır.O da benin kısmetimdir.

 

Saygılarımla

Rıdvan Ali Gürkan
Bu haber 507 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum