Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Çağlar: Yabancının Türkiye'ye Güveninde Hiçbir Negatiflik Olmadı

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Yönetim Kurulu Başkanı Can Akın Çağlar, Finans Masası'nda ekonomiyi değerlendirirken siyasi, ekonomik ve finansal olmak üzere 3 temel ayağı dikkate aldıklarını söyledi

Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Çağlar: Yabancının Türkiye'ye Güveninde Hiçbir Negatiflik Olmadı
17 Ocak 2019 - 10:04

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Yönetim Kurulu Başkanı Can Akın Çağlar, AA Finans Masası'nda ekonomiyi değerlendirirken siyasi, ekonomik ve finansal olmak üzere 3 temel ayağı dikkate aldıklarını söyledi.


İSTANBUL 'AA) - Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Yönetim Kurulu Başkanı Can Akın Çağlar, AA Finans Masası'nda ekonomiyi değerlendirirken siyasi, ekonomik ve finansal olmak üzere 3 temel ayağı dikkate aldıklarını söyledi.

Bu 3 ayağın sağlam olması durumunda ekonominin sağlıklı bir şekilde yoluna devam edeceğini vurgulayan Çağlar, "Dünya siyasetini etkileyen hele ki dünya ekonomisinin büyüklüğünün yüzde 25’ini oluşturan bir ülkenin başındaki bir kişinin bir anlamda twitlerle ortamı germesi, twitlerle siyası ayağı sallıyor olması işin açıkçası dünya ekonomisinde bir çalkantı oluşturuyor. Hele ki bunu tek bir ülkeye yönlendirdiği zaman o ülkenin etkilenmesi doğal olarak daha farklı olabiliyor.” diye konuştu.

Çağlar, ancak dünyanın yavaş yavaş buna alıştığını ve sigortacılar olarak sürekli yeni ürün geliştirme çabası içerisinde olduklarını dile getirerek, “Belki de uluslararası siyasi söylemin de absorbe edilmesi için bir sigorta geliştirsek sanki fena olmaz gibi gözüküyor. Aksi takdirde her gün bir twitle uyanan ve ona göre ekonomin şekillendiği bir dünyanın çok sürdürülebilir bir ekonomik büyüme sağlaması çok mümkün değil. O sebepledir ki dünya ekonomileri sürekli çalkalanıyor. Bu çalkalanmaların da getirdiği değişik ülkelerde değişik etkiler ortaya çıkabiliyor.” ifadelerini kullandı.

Türkiye ekonomisinin de doğal olarak bu gelişmelerden etkilendiğine işaret eden Çağlar, “Çünkü dış dünya ile önemli bir entegrasyonumuz var. Kapalı bir ekonomi değiliz, yıllardan beri, rahmetli Özal’ın Cumhurbaşkanlığından beri bir dış dünyaya açıklığımız söz konusu. Bugün de her geçen gün dış dünyayla daha entegre olan bir yapımız var. Dolayısıyla dış dünyadaki siyasi etkilenmeler, ekonomik etkilenmeler, finansal etkilenmeler bizi de dolaylı veya direkt etkileyebiliyor.” dedi.

"Sektör, 2018'de ortalama yüzde 20’ye yakın büyüdü"

Akın Çağlar, Türkiye ekonomisine de aynı şekilde siyasi, ekonomik ve finansal çerçevede bakılması gerektiğini dile getirdi.

Çağlar, 2018’de sektör olarak kolay bir yıl geçirmediklerini bildirdi.

Kurlardaki dalgalanmaların ve faizlerin sektörü etkilediğini aktaran Çağlar, “Sigortacılığın 2 ana gelir kalemi var. Bir taraf teknik, yaptığı ana işten elde ettiği gelirler var bir tarafta da finansal gelirleri var. Faizlerin yukarı gitmesinin getirdiği bir finansal gelir artısının yanı sıra öbür tarafta maliyetlerin oluşturduğu bir yükle karşı karşıya kaldık. Ama ana yapı olarak bir takım büyüklükleri söylemek gerekirse 165 milyar liralık aktif büyüklüğü olan bir sektörüz. 63 tane sigorta şirketi var. 2018 yılında ortalama yüzde 20’ye yakın bir büyüme gösteren sektör. Toplam primimizi de bu yıl herhalde 51-52 milyar lira civarında kapatacakmışız gibi görünüyor.” şeklinde konuştu.

"Sigorta sektörü 2019'da yüzde 15-17 bandında büyür"

Akın Çağlar, Türk sigorta sektörünün yüzde 72'sinin yabancı sigorta şirketlerinden oluştuğunu aktararak, şunları kaydetti:

"Bu kadar kur ve faizlerde atak olmasına rağmen, yabancıların Türkiye'ye yönelik güveninde hiçbir negatiflik yaşamadık. Bir yıl önce, her şeyin normal olduğu dönemde, elimizdeki nakitlerin sadece yüzde 15'i döviz, yüzde 85'i TL idi. Kurların arttığı dönemde, bu oranlar aynen korundu. Sektör olarak yine yüzde 15'lik döviz likiditesi taşıyoruz. O da yurt dışı borçlanmamızı ödemek için ihtiyaç olan bir rakam. Biz özellikle yabancı şirketlerle bir araya geldiğimizde, bu dalgalanmalardan biraz endişeleniyor olmakla birlikte hep şunu söylüyorlar: Biz Türkiye'nin uzun vadeli potansiyeline güvendiğimiz için buradayız.

Biz gayri safi milli hasılamızın 1,4'ü kadarını sigortacılıkta aktif oluşturmuşuz. Avrupa'da bu oran 7 civarında. Yabancıların kendi ülkelerinde ekonomi yavaşlamış, nüfus yaşlanmış, yatırım ihtiyaçları yerine gelmiş... Dolayısıyla ellerindeki likiditeyi yatıracak yer arıyorlar ve bu anlamda onlar için Türkiye hem Avrupai bir ülke olması açısından hem inanılmaz bir potansiyel sunmasından dolayı yabancının ilgisinde ben bugüne kadar hiçbir eksiklik görmedim."

Sigorta sektörünün geçmiş 10 yılda yüzde 15'ler civarında büyüdüğü bilgisini veren Çağlar, "Enflasyonun yüzde 8'lere indiği dönemde reel büyüme gösteren bir sektörüz. Bugün yaşadığımız enflasyon oranları yüzde 20'lere çıktığı dönemlerde de reel anlamda büyüyemeyen, nominal olarak büyüme trendi içinde olan bir sektörüz. Bugünden yarına agresif büyüme trendine ihtiyacı olan bir sektör gibi gözükmüyor sigorta sektörü. Sigorta sektörü olarak 2019'da ise yüzde 15-17 bandında büyürüz diyoruz." diye konuştu.

"Yaşadığımız faizler Türk ekonomisinin sıkıntılarının getirdiği faizler değildi"

Çağlar, geçmiş dönemlere bakıldığında Türk ekonomisinin büyümesi ile bankacılık sektörünün verdiği kredilerinin birebir korelasyona sahip olduğuna işaret etti.

Bugünlerde kamu bankalarının gerek faiz indirimi gerekse yeni kredilerin verilmesi noktasında rol almaya başladığına dikkati çeken Çağlar, diğer bankaların bunu takip edeceğini düşündüklerini söyledi.

Çağlar, "Şu bir gerçek ki yaşadığımız faizler Türk ekonomisinin sıkıntılarının getirdiği faizler değildi. Yaşadığımız kur seviyeleri Türk ekonomisinin temellerinden kaynaklanan bir sorun değil. Tamamen bir atak diyelim. Dolayısıyla bu dengelenme ve aşağı doğru yavaşlama süreci içerisinde. O yüzden yılın ilk yarısı belki seçim yoğunluğuyla geçecek ama arkasından ikinci yarıdan itibaren yeniden trend yukarı gidecektir." ifadelerini kullandı.

'Milli tasarruf seferberliği ilan etmeliyiz'

Bireysel Emeklilik Sistemi'ndeki (BES) birikimlere ilişkin soru üzerine Çağlar, Türkiye'nin en önemli sorunlarından birinin tasarruf eksikliği olduğunu belirterek, BES hayata geçmeden önce Türk insanının tasarruflarının GSMH oranının yüzde 20'lerdeyken, BES'in de devreye girmesiyle tasarrufların artmasına 5 puanlık katkı sağladığını söyledi.

Çağlar, sigorta sektörünün toplam finansal büyüklüğün yüzde 4'ünü oluşturduğunu, en büyük payın yüzde 88 ile bankacılığa ait olduğunu ifade ederek, "Yüzde 4'lük büyüklükle 145 milyar TL'lik tasarruf üreten sektör. Sigorta sektörünün ürettiği tasarruflar kaliteli, çünkü biz uzun vadeli yatırımlarda tasarruflarımızda kullanıyoruz. Sigorta sektörünün büyümesinin sağladığı tasarruflar ülkenin kalkınmasına birebir fayda sağlıyor." diye konuştu.

 

Kaynak: SİGORTA HABER
Bu haber 333 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum