Sektörün sorunlarının sebeplerini birlikte irdeleyelim.

Mesleğimizin kısır döngüsü içerisinde yitip gidiyoruz. Sigorta sektörü dünyada jet hızı hızıyla büyürken ülkemizde ne yazık ki kaplumbağa hızıyla büyüyor. Bu başarısızlık durumu sigorta sektörünün hiçbir bireyinin kabul etmediği, edemediği bir durum. Bunda herkes ama herkes suçlu.

Sektörün sorunlarının sebeplerini birlikte irdeleyelim.
15 Şubat 2024 - 14:38
 

Sigorta sektöründe 40 yıldır acente olarak varım. Son 20 yıldır ise hem acenteyim hem de SAB Sigorta Acenteleri derneğinde üyeyim. Mesleğimi icra ettiğim 40 yılın son 20 yılı bana sektörün sorunlarının sadece benim acenteliğimin özelinde olan sorunlardan oluşmadığını, mesleğimizin başkaca pek çok sorunu olduğunu öğretti. Ve daha sonra normal üye statükosundan çıkarak -teşbihte hata olmaz- bizim için karaya vurmuş deniz yıldızlarını tekrar denize atmak için çalışan meslek büyüklerime yardımcı olmak; deniz yıldızlarının bir ikisinin yeniden hayata dönmesine vesile olmak adına derneğimizin yönetiminde aktif olmaya karar verdim. Mesleğe ve Derneğimize dönecek olursak, SAB, acentelerin pek çok sorununu dert edinmiş ve bazılarını da çözüme ulaştırmış 1987 kuruluşlu köklü ve önemli kuruluş.

SAB Derneğinin vizyonu, misyonu ve etik değerlerini hedefi olarak benimsemiş çok değerli meslektaşlarımla birlikte üyelerimizin teveccühü ile sektöre hizmet etmeye çalışıyoruz. Burada derneğimizin başardıklarını veya dönemimizde başarılanları yazmayacağım; yapılanların taktiri meslektaşlarımızın olacaktır.

Asıl bahsetmek istediğim konu SAB Sigorta Acenteleri Derneği’nin her zaman ve her platformda yaptığı gibi yine mesleğimizin meseleleri olacak.

Mesleğimizin kısır döngüsü içerisinde yitip gidiyoruz. Sigorta sektörü dünyada jet hızı hızıyla büyürken ülkemizde ne yazık ki kaplumbağa hızıyla büyüyor. Bu başarısızlık durumu sigorta sektörünün hiçbir bireyinin kabul etmediği, edemediği bir durum. Bunda herkes ama herkes suçlu. Şirketler, brokerler, acenteler, özel izinle sigortacılık yapan ama işleri sigortacılık olmayan bankalar, vakıflar, kurumlar, kamu otoritesi, asistans şirketler, sigorta şirketlerine hizmet sağlayıcı anlaşmalı kurumlar; kısaca herkes suçlu. Çünkü, suç, altından gömlek olmuş, kimse giymemiş. Bu yüzdendir ki kime sebep sorsanız karşı tarafı gösteriyor.

Bu durumdan kurtulmanın tek yolu ise herkesin kendi evinin önünü temizlemesi. Ben sorunları sıralayayım, siz hangi sorunda hangi taraf suçlu kendiniz tespit edin:

Sektör büyümüyor.

Sektörün hizmet kalitesi artmıyor.

Sektör yeni ürünleri rafa koyamıyor veya koyulan ürünler kamuoyu tarafından kabul görmüyor.

Zorunlu sigortalar zorunlu olmasına rağmen % 100 sigortalılık oranına ulaşmıyor.

Kamu otoritesi sigorta sektörünün gelişmesi için gerekli iklimi sağlayamadığı gibi, sigorta sektörünü de denetleyemiyor.

Acenteler özellikli ürünlerin detay bilgisine ve satış kabiliyetine sahip değil. Kolay satılır ürünlere yoğunlaşmış durumda. Acenteler yeni ürünlerin pazarlanmasında aktif değiller.

Sigorta sektörü hasar prim cenderesinden çıkmak adına poliçelerin kapsamlarını daraltıp muafiyet çeşitlerini ve oranlarını arttırarak sigortalıların sektöre olan güvenini zayıflatıyor.

Sigorta sektörünün cebinde bu meslekten olmayan başta avukatlarınki olmak üzere resmi veya gayri resmi pek çok el dolaşıyor ve kılıfa uydurabildikleri oranda sektörden çalıyorlar.

Ve tüm bunların çözülememesinin altında yatan yetkin kurumlarda oturanlarla etkin kurumlarda oturanların yaptığı çalışmalar sadece kişisel egolarını okşamak. Başka sorun yok mu, var tabi; hem de çok. Fakat artık sorunların değil sorunların altında yatan sebeplerin irdelenmesi zamanı. Mesleğimizin sorunlarını çözüm önerilerinizle birlikte bize gönderebilirsiniz. Çözüm yoksa da gönderin. Biz derneğimizin komisyonlarında mutlaka gündeme alırız. Hatta bize katılıp çalışmalarımıza destek verebilirsiniz. Her türlü öneriye ve eleştiriye açığız.

Ayhan ÇALIK 
 


Bu haber 288 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum