SEDDK Başkanı Türker Gürsoy'dan çarpıcı açıklamalar

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Türker Gürsoy, SEDDK’nın misyonunu, Kurumun sektöre bakışı ve SEDDK’nın gündemindeki konular üzerine çarpıcı açıklamalar yaptı. Gürsoy, SEDDK’nın, kurumsal yapılanmasından bahsederek, bir süredir yürütmekte oldukları kurumsal yapılanmanın tamamlandığını söyledi.

SEDDK Başkanı Türker Gürsoy'dan çarpıcı açıklamalar
15 Nisan 2021 - 10:24 - Güncelleme: 15 Nisan 2021 - 10:28

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Türker Gürsoy, Kurumun, 2019’un Ekim ayında kurulduğunu, ancak Kurumun fiilen kuruluşunun 2020 yılının Mayıs ayında Kurul üyelerinin atanması ardından gerçekleştiğini söyledi. Türker Gürsoy, SEDDK’nın kurulmasının sigortacılık ve özel emeklilik sektörleri için çok önemli bir dönüm noktası olduğunu kaydetti.

Türker Gürsoy, SEDDK misyonunu, “Sigortalılar ve katılımcılar ile sektörde yer alan diğer kişi ve kuruluşların hak ve menfaatlerini korumak, kişi ve kuruluşların faaliyetlerini güvenli ve etkin şekilde yürütmelerini sağlayacak piyasa düzenini tesis etmek, yurt içi ve yurt dışı paydaşlarımızla işbirliği halinde finansal piyasalarımızın gelişmesine katkıda bulunmak, bu misyonun temini için etkin bir düzenleme ve denetim sistemi kurmak” şeklinde ifade etti.

Türker Gürsoy, SEDDK’nın misyonunu, Kurumun sektöre bakışını ve SEDDK’nın gündemindeki konular üzerine çarpıcı açıklamalar yaptı.

“SEDDK’nın 5 Yıllık Politika Belgesini Açıklayacağız”

Türker Gürsoy, SEDDK’nın, kurumsal yapılanmasından bahsederek, bir süredir yürütmekte oldukları kurumsal yapılanmanın tamamlandığını söyledi. Yoğun yapılanma sürecinde Kurum içinde kısa sürede oluşan güçlü kurumsal kültürün sektörün gelişimine önemli katkı sunacağını ifade eden Gürsoy, “Kurum olarak başta sigortalılar ile katılımcılar olmak üzere sektördeki paydaşların hak ve menfaatlerinin korunmasını, piyasa disiplinin piyasa dinamikleri içinde sağlanmasını ve sektörün finansal istikrarının devam ettirilmesini temel hedeflerimiz olarak sayabiliriz. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik, SEDDK’nın bir düzenleme otoritesi olarak şeffaf ve öngörülebilir bir regülasyon anlayışına sahip olacağını özellikle vurgulamak gerekir. Bu vurgunun somutlaştırılması noktasında; Kurumumuzun yol haritası olacak 5 yıllık politika belgesini kısa süre içinde kamuya duyuracağız. Ancak, politika belgesi duyurulmadan da SEDDK’nın bazı temel konulardaki duruşunu açıklamak yararlı olacaktır” dedi.

“Sermaye Yeterlilik Düzenlemelerini Hassas Yöneteceğiz”

Türker Gürsoy, Kurum olarak yapılan ve yapacakları tüm çalışmalarda tüm paydaşlarla diyalog halinde çalışacaklarını ve katılımcı bir ortamda tüm tarafların görüş ve önerilerinin bir araya gelmesinin en temel prensiplerinden biri olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Misyonumuzda da belirtildiği üzere, SEDDK, uluslararası sisteme entegrasyon seviyesinin artırılmasını ve düzenlemelerin bu çerçevede yapılmasını önemsemektedir. Bu kapsamda, Uluslararası Muhasebe Kurulu tarafından hazırlanan ve Kamu Gözetim Kurumu tarafından Türkiye’ye uyarlanmış Sigorta Sözleşmeleri Hakkında Türkiye Finansal Raporlama Standardına (TFRS 17) uyum kapsamında çalışmaların başlangıcı yapılmıştır. Kurumumuz bu standarda uyum çalışmaları esnasında şirketlerle katılımcı bir çalışma ortamı oluşturarak, yıl bitmeden önce sektörün önünü görebilir hale gelmesini sağlama hedefini ortaya koymuştur. Önümüzdeki dönemlerde bu konularda sektörle daha sık toplantılar yaptığımız görülecektir. Bu çalışmaların devamında da sermaye rejimine ilişkin olarak uzun yıllardır sektörümüzün gündeminde olan Solvency-2’ye geçiş konusunda çalışmaların hızlandırılması amaçlanmaktadır. Tüm bu süreçlerde hızla ilerleme kaydetme hedefinde olmakla birlikte, geçiş sürecini tüm yönleriyle değerlendirerek sermaye yeterlilik düzenlemelerini hassas bir şekilde yöneteceğimizi özellikle vurgulamak isteriz.”

“İş Süreçlerini Uçtan Uca Geliştirecek Düzenlemeler Yapacağız”

Sektörün sürdürülebilir, sağlıklı büyümesinin kurumsal olgunluk seviyesine bağlı olduğunu, bu açıdan tüm sektörün kurumsal olgunluğunun eşit seviyede güçlü olmasını hedeflediklerini ifade eden Gürsoy, bunun yolunun da sigortacılıktaki iş süreçlerinin iyileştirilmesinden geçtiğini kaydetti. Gürsoy, önümüzdeki dönemde uluslararası prensipler dikkate alınarak şirketlerin iç sistemleri, hasar süreçleri ve bilgi sistemleri gibi konularda sigortacılık iş süreçlerini uçtan uca geliştirecek mevzuat düzenlemeleri yapılacağını ifade ederek, şunları söyledi:

“Tüm dünyada teknolojik dönüşüm yaşanmakta ve hayatın her alanı dijitalleşmektedir. Sektörümüzün de bu dönüşüme en iyi şekilde uyum sağlamasını sağlamak için düzenlemelerimizi gözden geçiriyoruz ve yeni düzenlemeleri bu çerçevede hazırlayacağız. Sektörde dijitalleşmeye Kurum olarak da uyum sağlayacağız. Bu çerçevede, sigortalıların hak ve menfaatlerini koruma önceliğimiz dolayısıyla denetim süreçlerimizi de yeniden tasarlıyor, teknolojinin daha yoğun kullanıldığı bilişim tabanlı uzaktan denetim modellerini geliştiriyoruz.”

“Sektör, Trafik Sigortası Odaklı Olmaktan Çıkmalı”

Türker Gürsoy, SEDDK olarak, sektörü, trafik sigortası odaklı olmaktan çıkması ve ihtiyaç duyulan diğer sigorta ürünlerini de geliştiren bir sektör haline getirme konusunda kararlı olduklarına dikkat çekerek, “Bu çerçevede, trafik sigortasında ilk olarak Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu karar sonrası, bu branşta ortaya çıkan belirsizlikleri yapacağımız mevzuat düzenlemesi ile en kısa sürede ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Trafik sigortasındaki belirsizlikleri ortadan kaldıracak bu düzenlemelerin yapılması sonrasında ise reform niteliğinde yapısal değişiklikler yapmayı hedefliyoruz. Bu branşta doğrudan tazmin yöntemi, sürücü riski temelli poliçelendirme gibi sistemi daha ileriye taşıyacak konularda çalışmalarımızı yürütüyoruz” dedi.

“Yeni Ürünler Geliştirilmeli, Mevcut Ürünlerin Cazibesi Artırılmalı”

Sektörün derinliğinin artırılabilmesi için yeni ürünlerin geliştirilmesi veya mevcut ürünlerin cazibesinin artırılması gerektiğine değinen Türker Gürsoy, sözlerini şöyle sürdürdü: “Alacak, kefalet ve bina tamamlama gibi finansal sigortalarda sektörün önünü açacak düzenlemeler yapmak için tüm paydaşlarımızla çalışma halindeyiz. Özellikle, Cumhurbaşkanımızın açıkladığı Ekonomik Reform Paketi Eylem Planı’nda yer verildiği gibi KOBİ’lerin finansmana erişiminin kolaylaştırılmasına yönelik olarak Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile birlikte çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda, devlet destekli alacak sigortasında yürüttüğümüz çalışmalarla KOBİ’lerin alacak riski korunurken finansman ihtiyacına da destek olunması amaçlanmaktadır.”

“Sektörün Yeni Ürünler Geliştirmesini Bekliyoruz”

Türker Gürsoy, günümüz koşullarının; sağlık sigortaları, sorumluluk sigortaları ve tarım sigortaları gibi geleneksel sigorta ürünlerinde ürün çeşitlendirmesini ve yeni ürünlerin gelişimi ihtiyacını gündeme getirdiğini belirterek, “Özellikle içinde bulunduğumuz kovid-19 süreci, yaşadığımız doğal afetler ve hızla gelişen teknolojik yenilikler, bu ihtiyacı gözler önüne sermektedir. Büyük bir dönüşümün yaşandığı bu dönemde, uluslararası sigortacılık piyasasında da güncel tartışma konusu olan afet riskleri, siber riskler ve küresel iklim değişikliği kaynaklı finansal ürünler gibi alanları da sektörümüzün gündemine alarak yeni ürünler geliştirmesini bekliyor ve kurum olarak bu alanların gelişmesini destekliyoruz. Mevcut ürünlerin yaygınlaştırılması ve yeni ürünlerin geliştirilmesiyle önümüzdeki dönemde sigorta sektöründe penetrasyonun iki katına çıkma potansiyeli olduğunu görüyor ve Kurum olarak bu potansiyeli hayata geçirecek düzenlemeler üzerinde çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

“Yeni Reform Paketi İle İki Ana Hedefimiz Var”

Türker Gürsoy, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sektörümüzün hayat sigortalarıyla ve özel emeklilik sistemiyle ekonomide tasarrufların artırılmasına da önemli katkısı bulunmaktadır. Yeni Reform Paketi ile birlikte değerlendirdiğimizde iki ana hedefimizden bahsedebiliriz. Bunlardan ilki, bu sistemlerin yaygınlığının artırılması ve tabana yayılması; diğeri ise bütünleşik bir yapıyla sisteme katılımın ve sistemde kalmanın özendirilmesidir. 18 yaş altının BES sistemine girmesinin önündeki engellerin kaldırılması, vakıf ve sandık gibi üyelerine emeklilik hizmeti sunan kuruluşlara BES sistemine aktarımın önünün açılması ile vatandaşlarımızın farklı ihtiyaçlarına çözüm sunulacak ve özel güvence ürünleri bütünleşik bir biçimde halkımızın hizmetine sunulacak. Çalışmalarımızla bu amaca yönelik olarak ilk adımlarımızı atıyoruz. Yine, fon çeşitliliğinin artırılması ve kişilerin çok daha geniş bir fon havuzundan portföy oluşturma imkanlarının artırılması üzerinde çalışıyoruz.”

“Katılım Sigortacılığının Geliştirilmesini Önemsiyoruz”

Faizsiz finans sistemi içinde katılım sigortacılığının geliştirilmesini de önemsediklerini vurgulayan Türker Gürsoy, “Bildiğiniz üzere, bu çerçevede katılım esaslı sigortacılık ve özel emeklilik faaliyetlerine ilişkin Türkiye modelini geliştirdik. Bu alanda önemli bir potansiyel olduğuna inanıyor ve ülkemizi bölge ve dünya ölçeğinde öncü hale getirmeyi hedefliyoruz” dedi.

“Aracılık Sistemini Günümüz Koşullarına Göre Geliştirmeliyiz”

Türker Gürsoy, sektörün, vatandaşa dokunan yüzünün aracılar olduğunu hatırlatarak, bu konuda şu açıklamaları yaptı: “Aracılık sistemini günümüz koşullarına göre en uygun şekilde geliştirmek için tartışmak ve konuşmak üzere tüm paydaşlarımızın katılımını bekliyoruz. Sistemi geliştirecek modelleri tüm yönleriyle değerlendirerek, oluşacak ortak bir paydada gerekli adımları kararlılıkla atmayı planlıyoruz. Gerek acentelerimiz gerekse brokerlerimiz bu anlamda SEDDK’yı her zaman yanlarında göreceklerdir. Kısaca özetlemek gerekirse, Bakanlığımızın sağladığı güçlü destek ile birlikte SEDDK olarak sigortacılığı ve özel emekliliği uluslararası entegrasyonu yüksek, finansal ve kurumsal yeterliliği sağlam, istikrarlı ve sürdürülebilir büyümeye sahip bir sektör olarak konumlamayı hedefliyoruz.”

Bu haber 801 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum