BABAMI TIRAŞ OLURKEN İZLEMEYİ PEK SEVERDİM

Oturup güzel güzel bir Babalar Günü yazısı döktürecektim.. Ama aşağıdaki fotoğrafları gördüm, dağıldım..

Bir internet sitesinde karşıma çıkıverdi aniden..Öyle de garip bir duygu ki, genzime keskin bir şekilde doluverdi o koku.. Yemin ederim taa içimde hissettim, o kadar yani.. Babamın traştan yeni çıkmış taptaze yanağını öper gibi oluverdim..
Ağzıma acı sular yürüdü bir anda, ağlamanın tükürük bezleriyle bir ilgisi olduğunun bu yaşıma kadar farkında değilmişim meğer,tuzlu tuzlu gözümünden pıt pıt iki damla yaş dökülüverdi masamın üzerine..

Yahu bir kolonya şişesi , bu kadar mı alır götürür insanı bir anda..



Bir anda Çocukluğumda ki evimizin fayanslı banyosuna, 38-40 yıl öncesine gittim..

Adamcağız, her zamanki gibi sabırla annemle benim işimizin bitmesini beklemiş, sonra girmiş traşını olmuş. Traş köpüğü kokan banyonun kapısında elinde havlu önce kurulanıyor, sonra da uzanıp işte bu şişeden eline boşaltıp, yüzünü buruştura buruştura yanaklarına şap şap sürüyor ..

Niyeyse babamı traş olurken izlemeyi pek severdim.

O bembeyaz köpüğü yüzüne sürmesini, o güzel elleriyle yüzünün çeşitli yerlerini hafifçe gere gere o jileti sürdükçe açılan tertemiz izi..

Ben çok küçükken, banyo küvetinin kenarına oturup oradan seyrederdim onu. “Üşütürsün oğlum..” diyip, başımı sivazlardı. Sonra da yanağından bir parmak traş köpüğü alıp yüzüme sürerdi. Acaba biliyormuydu ki yıllar sonra şimdi her traş oluşumda o ani hatirlayacağımı...

Nedense küçücük bir çocukken babamı traştan hemen sonra öpmenin tadı bir başkaydı benim için.. Kendi de pek neşeli olurdu. Ellerini ovuşturarak çıkardı banyodan, mis gibi kokarak..

Ve ben büyüyüp de ona ne parfüm alırsam alayım(20 yıl önce), dolabın bir yerinde bu eski koku illa ki saklı dururdu.
“Aman be babacım, bunların zamanı geçti ..” diye söylendikçe,
“Bunu gündelik kullanıyorum, seninkileri özel günlere saklıyorum” derdi muzip muzip..

Meğer ne güzelmiş o koku..
Meğer babam kokarmış bu kolonya şişesi..

Çok saçma ama bir an düşündüm, Babalar Günü’nde kendime şu şişeden bir tane ısmarlasam mı dedim... Özledikçe babamın traştan taze çıkmış yumuşacık mis gibi kokusunu...

Diyeceğim o ki, babanız yanınızdaysa gidin traş sonrası o yanaktan kocaman bir öpücük alın.
O çekiniyor olabilir size sarılmaya. Siz sarılın.
“Babammmmm..!! ” deyin.. “Diyebiliyorken” deyin.

Size zaman ayırmıyor diye, sizi kısıtladı diye, çok müdahale ediyor diye, sizi anlamıyor diye kızıyorsanız, O SESSİZ GEMİYE BİNİP GİTTİĞİNDE ,
“Oğlum terliğini giy”, “Üstüne hırka al..” deyişindeki şefkati, “Dikkatli ol” diye söylenişindeki yanılmaz bilgeliği, sofrada şunu ye, bunu ye, “Hadi dışarı çıkalım,bahçeye gidelim“ deyişindeki yakınlığını,sesinin tonunu, dışardan gelirken ki motorunun sesini,kapının zilini çalışını, merdivenlerden çıkışının ayak sesini, ve hatta , ve en çok da kokusunu, işte böyle gözyaşlarınızı içinize akıta akıta özlersiniz.

Bizim toplumumuzda biraz çekingendir babalar.. Adımı atan siz olun .
Babalar Gününde en şahane hediye kocaman bir kucaklaşmadır. O çok da etkilenmiyor gibi dursa bile kalbine işler sizin varlığınız , emin olun.
Kulağına fısıldayıverin “Seni seviyorum” diye..

Baba demek sırtını yasladığın koca çınar demek bana göre.

Tüm babaların, ve biyolojik olarak baba olmasa da, etrafına koca çınarın güvenini verebilen tüm erkeklerin Babalar Günü kutlu olsun.
CANIM BABAM MEKANIN CENNET OLSUN.
Benden ayrılışının 18 . yılında Babalar günün kutlu olsun.?

 

Turgay BİNGÜL

Afyon Lisesi Okul Müdürü
19.06.2016