Hak edilen tazminatta doğru adres sigorta şirketleri oluyor

  Zorunlu Trafik Sigortası, bir kaza sonrası sakat kalan kişiye veya hayatını kaybedenin yakınlarına tazminat hakkı veriyor

06 Ocak 2015 - 09:50
 

Zorunlu Trafik Sigortası, bir kaza sonrası sakat kalan kişiye veya hayatını kaybedenin yakınlarına tazminat hakkı veriyor. Hak edilen tazminatın alınabilmesi için kazaya karışan araçların Trafik Sigortası’nın bulunduğu şirketlere, kaza evraklarıyla birlikte başvurması gerekiyor.


ambulansHAYATIMIZ SİGORTALI / SEVAL ÖZKAP

Zorunlu Trafik Sigortası bulunan araçların karıştığı kaza sonucu sakat kalan kişilerin, hayatını kaybedenlerin ise yakınlarının tazminat hakları bulunuyor. Ancak, birçok kişinin bu konuda fazla bilgisi olmadığı veya yaşanan kaza sonrasında bu hakkını kullanmak için girişimde bulunmadığı biliniyor. Zorunlu Trafik Sigortası, araç sahiplerinin bir hasar anında üçüncü şahıslara verilen bedeni ve maddi zararları karşılıyor. Yani, Trafik Sigortaları’nda hasarlar maddi ve bedeni olmak üzere ikiye ayrılıyor.

Maddi hasarlar konusunda tüketiciler haklarını biliyor. Bedeni hasarlarda ise aynı bilinç söz konusu değil. Vatandaşların hem zaman kaybetmemek hem de hak ettiği tazminatı alabilmek için, kazaya karışan araçların Trafik Sigortası’nın bulunduğu şirketlere, kaza evraklarıyla birlikte başvurması gerekiyor.

Trafik Poliçesi Genel Şartları’na göre, kişiler tazminat haklarını 10 yıl içinde kullanabiliyor. Ancak, zamanında başvurmayan kaza mağdurlarının üzerinden para kazanan kişiler bulunuyor. ‘Aracı’ adı verilen bu kişiler, hastaneler, acil servisler veya mezarlıklarda yaptıkları araştırmalarla trafik kazasında yaralanan, sakat kalanlara veya hayatını kaybedenlerin yakınlarına ulaşarak sigorta şirketlerine dava açıyor. Bu durumda ise tazminatın tamamını değil, bir kısmını mağdura veriyor. Sigorta şirketleri ise bu tazminatları ödediklerine dikkat çekerek, mağdurların kendilerine direkt başvurarak tazminatın tamamını almaları çağrısında bulunuyor.

Sigorta şirketlerinin yöneticileri kalıcı bir sakatlık ve ölüm halinde kusurlu tarafın sigorta şirketiyle doğrudan temas kurulmasının en uygun ve en hızlı çözüm olduğunu belirtiyor.

Hasar takip şirketleri var
Bu haklarından haberdar olmayan tüketicilere ise avukatlar ve hasar takip şirketleri gibi aracılar ulaşıyor. Aracılar, tüketicilerin mağduriyetini gidermesinin yanında yüksek bir komisyon oranıyla çalışıyor. Tüketicilerin aracılar yoluyla değil de direkt bağlı oldukları sigorta şirketleriyle irtibata geçmeleri ise hak ettikleri tazminatın tamamını almasını sağlıyor.

Tazminatlar bağımsız aktüerlerce hesaplanıyor
Sigorta şirketleri yöneticileri, destekten yoksun kalma tazminatı hesabını Hazine Müsteşarlığı’nın belirlediği ilkeler doğrultusunda Hazine siciline kayıtlı bağımsız aktüerlere yaptırmak zorunda olduğunu kaydediyor. Bağımsız aktüerlerin sigorta tekniğine uygun hesaplama yaparak belirledikleri tazminat miktarları ise destekten yoksun kalan mağdurlara yasal ve geçerli limitler çerçevesinde ödeniyor. Dünyada primler ile orantılı olarak bazı ülkelerde bu limitler daha düşük olduğu gibi daha fazla, hatta limitsiz dahi olabiliyor.

Tazminat hesabı, gerekli belgeler tamamlanıp sigorta şirketine ulaştırıldığında yapılıyor. Çıkacak olan tazminata istinaden mağdura ya da yakınlarına ödemesi gerçekleştiriliyor. Destekten yoksun kalma ve maluliyet tazminatı hesaplamaları Hazine siciline kayıtlı aktüerler tarafından yapılıyor. Aktüerler hesaplamayı yaparken Hazine tarafından belirlenen kriterleri ve uluslar arası geçerliliği olan bilimsel aktüeryal formül ve yaklaşımları kullanıyor. Trafik poliçeleri kapsamındaki teminat limitleri her yıl Hazine Müsteşarlığı tarafından belirleniyor. 2014 yılında ölüm ve sakatlık tazminatları için kişi başına teminat limiti 268 bin TL olarak belirlenmiştir.

Belirlenen bu limit, poliçe kapsamında ödenecek tazminatın azami olarak sınırını gösteriyor. Maluliyet durumunda, malul kalan kişinin yaşı, cinsiyeti, maluliyet oranı ve gelir bilgisi hesaplamanın başlıca kriterleri olarak yer alıyor. Vefat durumunda ise merhumun yaşı, cinsiyeti, varsa gelir bilgisi varislerinin yaşları, cinsiyetleri, yakınlık dereceleri, eğitim durumları ve medeni halleri gibi faktörler göz önünde bulunduruluyor. Hem maluliyet hem de destekten yoksun kalma tazminatları hesabında kadın/erkek ayrımı ile CSO-1980 Yaşama ve Komütasyon Tablosu ve yüzde 2–3 oranında teknik faiz kullanılıyor.

Uygulama ülkeden ülkeye değişiyor
Tazminat miktarları, dünya ülkelerinde kullanılan sisteme, kriterlere ve tazminat hesaplarını yapan özel ve tüzel kişilerin hesaplama sistemine göre farklılık gösteriyor. Bazı ülkelerdeki hesaplama durumu şöyle:

Alman, Avusturya Sistemi: Ölenin sadece kanunen bakmakla yükümlü bulunduğu kişiler tazminat talep edebiliyor.

Amerikan Sistemi: Tazminat talep edebilecekler, eyaletlere göre farklılık gösteriyor.

Fransız Sistemi: Haksız fiile ilişkin genel hükümlerle ve mahkeme kararlarıyla geliştirilmiştir. Fransız Hukuku’nda, farazi destek olan çocuğun ölümü üzerine, çocuğun ileride ne miktarda para kazanacağı ve kazancından ana babasına bir pay ayırıp ayıramayacağı belli olmadığı için ana baba tazminat talep edemiyor.

İsveç Sistemi: Destek ilişkisinin fiili varlığı kabul edilmiyor.

Türk Sistemi: ‘Müteveffanın (ölmüş kimse) yardımından mahrum kalanlar’ ifadesi yer alıyor.

Vefat durumunda gereken belgeler

  • Kaza tespit tutanağı (Kusur durumunun belirlenebilmesi için)

  • Vefat eden kişinin desteğinden yoksun kalan kişilerin iletişim bilgileri ve tazminatın ödenebilmesi için gerekli banka hesap numaraları,

  • Yeni tarihli vukuatlı nüfus kaydı

  • Vefat eden kişinin olay tarihi itibarıyla gelir durumunu gösteren belge (SGK hizmet dökümü, vergi levhası, ayrıntılı hesap bordrosu)

  • Vefat edenin veya destekten yoksun kalanlara ait varsa öğrenim belgesi.


Maluliyet durumunda gerekli belgeler

  • Kaza tespit tutanağı (Kusur durumunun belirlenebilmesi için)

  • Mağdurun iletişim bilgisi ve banka hesap numarası

  • Malul kalan kişinin olay tarihi itibariyle gelir durumunu gösteren belge (SGK hizmet dökümü, vergi levhası, ayrıntılı hesap bordrosu)

  • Adli Tıp’tan alınacak maluliyet oranını gösteren belge.


AXA SİGORTA Başkan ve İcra Kurulu Üyesi (Bireysel Teknik, Sağlık, Hasar ve Hukuk) Ali ErlatŞirketler bu hasarları gecikmeden ödemek için özen gösteriyor

Axa Sigorta Başkan ve İcra Kurulu Üyesi (Bireysel Teknik, Sağlık, Hasar ve Hukuk) Ali Erlat: Kalıcı bir sakatlık ve ölüm halinde kusurlu tarafın sigorta şirketiyle doğrudan temas kurulması en uygun ve en hızlı çözüm. Sigorta şirketleri artık bu tür hasarları gecikmeden ve daha sonra ek taleplerin doğmasına meydan vermeden çözmek için çok dikkatli ve özenli çalışma yapmak durumunda. Şu anda Teknik Karşılıklar Yönetmeliği ile getirilen düzenlemeler, sigorta şirketlerinin tazminat ödemelerini uzun vadeye yayması veya parça parça ödemesinin sonuçlarını çok ağırlaştırıcı hükümler barındırıyor. Başka bir ifadeyle, ödemelerini geciktiren veya dava yoluyla ödemeyi tercih eden şirketler diğerlerine göre daha fazla rezerv ayırmak zorunda kaldıkları için karlılıkları bundan olumsuz etkileniyor. Bu nedenle sigorta şirketleri artık ödemeleri geciktirmekte değil, hızlandırmakta ve tam olarak ödemekte daha büyük menfaat sahibi hale geldi. Durum böyle olunca, aracı kurumlar vasıtasıyla sigorta şirketiyle temas kurulmasını çok anlamlı bulmuyoruz. Hatta çoğu zaman işin uzaması bu kurumlar için ek menfaat temini anlamına gelebildiği için aracıların sonucun alınmasını hızlandırıcı değil yavaşlatıcı bir mekanizma olduğunu gözlüyoruz. Bu noktada, Türkiye Sigorta Birliği’nin inisiyatifi bu tür kurumlardan alıp kendi bünyesinde doğrudan sigortacı ile hak sahiplerinin buluşmasını özendirici bir komisyon oluşturmasını çok yararlı görüyoruz. Böyle bir komisyon üzerinde Birlik kamuoyunu aydınlatıcı tanıtım ve bilgilendirme yoluyla hak sahiplerinin farkındalıklarını da artırabilecektir.

HulkiMuradiTrafik poliçesi yoksa Güvence Hesabı’na başvurmalı

Liberty Sigorta Hasar Direktörü Hulki Muradi: Araç kullanan kişilerin konuyla ilgili bilgi eksikliği, karayollarından kaynaklanan yetersizlikler, trafik denetimlerindeki yetersizlikler ve cezai müeyyidelerin caydırıcı olmaması gibi sebeplerden kaynaklı olan trafik kazaları, çoğu zaman organ-uzuv yaralanmaları, kayıpları veya ölüm ile sonuçlanıyor. Bu durumda; kaza neticesi, uzuv kaybı veya ölüm halinde, sürekli sakatlık geçiren veya destekten yoksun kalan kişilerin maddi zararları oluşuyor. Zararların tazmini için, kazaya karışan araçların sigorta şirketlerine, kusur oranları dahilinde kaza ve bedeni zararı ispatlayan evraklar ile başvuru yapabiliyor. Eğer kazaya karışan araçların zorunlu poliçeleri yoksa Güvence Hesabı’na başvuru yapabiliyorlar. Müşteri vakit kaybetmemek ve tazminat bedelini hak ettiği kadarıyla alabilmek için trafik kazasından hemen sonra, kazaya karışan araçların sigorta şirketlerine, kaza evrakları ve bedeni zararı gösteren belgelerle, kişinin veya hak sahibinin beyan da bulunmasıyla başvuru yapabiliyorlar. Başvurunun hızlı ve doğru yapılması talebinde daha çabuk ve kısa sürede sonuçlandırılmasına yol açacağı önemli bir noktadır. Başvuru, zararı yapanı veya sorumluyu ve zararın ne olduğunun resmi belgelerle öğrenildiği anda yapılmalıdır. Ancak talep sahibi, Trafik Poliçesi Genel Şartları’nda yer aldığı gibi; ‘…zarar görenin, zarar ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde’ zaman aşımına uğradığı da unutulmamalıdır.

Tazminat hesabı; sigortalı kusur oranı, destek göreceklere ait özlük bilgi ve belgeleri (eğitim, yaş, meslek gibi), zarara esas gelirin belgelenmesi, sürekli sakatlık oranı, destekten yoksun kalanın ölüm veya maluliyet sebebi ile elde ettiği menfaatler (SGK‘dan rücuya tabi alınan ödeme vb) gibi kriterlere bağlı olarak yapılmakta olduğundan, bu değişkenlerden kaynaklı olarak tazminat miktarında farklılıklar oluşabileceği akıldan çıkmamalıdır.

hasan altanerAracılarla çalışmak bireyleri daha da mağdur ediyor

Güneş Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Hasan Altaner: Trafik sigortalarında bedeni zararlar sektörün yıllardır devam eden en önemli sorunlarından biri. Temel problem zararın hesaplanması konusunda ortaya çıkıyor. Sorun, bedeni tazminatın nasıl hesaplanacağı ile ilgili olarak, mevzuatta tek bir hesaplama yönteminin bulunmamasından kaynaklanıyor. Şu anda Hazine Müsteşarlığı izni ile çalışan bağımsız aktüerler, Hazine kriterlerine göre rapor düzenliyorlar. Ancak konu yargıya intikal ettiğinde, mahkemelerce atanan diğer bilirkişiler, bu hesaplama tekniğinden farklı kriterlerle zarar hesabı yapabiliyorlar. Hesaba ilişkin bu belirsizlik nedeniyle daha farklı tutarlar ortaya çıkabiliyor ve bu noktada da aracılar devreye giriyor. Bu durumu fırsat bilen aracılar, haddinden yüksek ücretler karşılığında konuyu Mahkemelere intikal ettirip zarar görenlerin eline geçecek tazminatın büyük bir kısmını kendileri alıyor.

Sonuçta mağdurlar, daha uzun sürelerde tazminat alırken tazminatın büyük kısmını bu aracılara ve tuttukları avukatlara vermek zorunda kalıyorlar. Bu durum onları daha fazla mağdur ettiği gibi mahkemelerin de iş yükünü artırıyor. Bu noktada, destekten yoksun kalma tazminatının tek bir hesap yöntemi ile her kim tarafından hesaplanırsa hesaplansın aynı sonucu vermesi tüm taraflar için en uygun çözüm olarak gözüküyor. Böylelikle destekten yoksun kalan mağdurlar, yıllar süren dava sürelerini beklemeden, en kısa sürede tazminatlarını alacaklar. İşte tüm bu olumsuzlukları ortadan kaldıracak şekilde, destekten yoksun kalma tazminatı konusunda yapılan çalışmalar son noktaya gelmiş durumda.

Meclis’e sevk edilen kanun tasarısında ‘zorunlu sigortalar kapsamındaki tazminatlar, ilgili genel şartlarda tespit edilen teminat içeriği ve hesaplama esaslarına göre belirlenir’ hükmü yer alıyor. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’na eklenecek bu madde ile daha yalın ve pratik bir uygulama birliğinin sağlanması amaçlanıyor. Hazine Müsteşarlığı’nca da Trafik Sigortası Genel Şartları’nda bu yönde yapılacak düzenlemeler konusundaki çalışmalar neredeyse tamamlanmak üzere. Sigorta şirketleri olarak, bu çalışmaların kısa bir süre içinde sonuçlanmasını ve artık hem sigortalının daha fazla mağdur olmamasını hem de sigorta şirketlerinin karşı karşıya kaldığı riski daha kolay ölçümleyebilmesini, gerçek zarar ne ise mahkemelere gitmeye gerek kalmadan belirlenmesi ve karşılanmasını ümit ediyoruz

Sigortalılar poliçe içeriğini iyi bilirse mağduriyetler azalır

Generali Sigorta Hasar Direktörü Selcen Seçginli: Trafik kazası sonucu sürekli olarak sakat kalan ve kaza sonucu vefat eden kişilerin yakınları, kazada kusurlu olan tarafın trafik poliçesini düzenlemiş olan sigorta şirketine en kısa sürede başvuru yapmaları yeterlidir. Daha sonraki süreçte sigorta şirketi açılan bu hasar dosyalarının değerlendirilebilmesi için resmi evraklara (kaza tutanakları, bilirkişi ve hastane raporları…) ihtiyaç duyar. Kazanın oluş şekli incelendikten sonra aktüer raporuna istinaden tazminat tutarı belirlenir. Tüketicinin tazminat bedelini hak ettiği kadarıyla alabilmesi için rizikonun gerçekleştiği andan itibaren en kısa sürede sigortacıya bilgi verilmesi gerekir. Sigortalıların almış oldukları poliçelerin içerikleri konusunda yeterli bilgiye sahip olmamaları mağduriyetlerin yaşanmasına ve şikayetlerin oluşmasına sebep olur.

Sigortalılar/mağdurlar tarafından sigorta şirketlerine doğrudan başvuruda bulunulmaması, konunun uzmanı olmayan kişiler tarafından yapılan yanlış yönlendirmeler, mağdurların hak ettikleri tazminatın azalmasına neden olabiliyor. Bizim önerimiz mağduriyetlerin yaşanmaması için poliçelerde yazan bilgilerin dikkatlice okunması ve bir kaza durumunda ilgili sigorta şirketlerine ivedilikle başvuruda bulunulmasıdır. Tazminat miktarının belirlenmesindeki en önemli kriter, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranıdır. Eğer sigortalı kusurlu değilse mağdur tarafın poliçeden yararlanma hakkı yoktur. Bu durum haricinde bedeni hasarlar için tazminat miktarının belirlenmesinde mağdur kişinin yaşı, cinsiyeti, mesleği, geliri, destekten yoksun kalanların yaşı, medeni hali gibi unsurlar aktüeryal hesaplamalarda etkili olur.
Bu haber 380 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum