Dijitalleşme acente ile entegre edildiğinde sektöre fayda sağlar.

Sigorta acentelerinin sektörün en büyük dağıtım kanalı olduğunu belirten TOBB SAİK Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Yılmaz, “Biz acenteler toplumun her kesiminin sigorta poliçesine erişmesinde çok önemli bir rol oynuyoruz. Ülkemizin her ilinde hatta ilçesinde faaliyet gösteren 16 bin 877 acente meslektaşımız, gerek poliçe düzenlenmesinde gerekse poliçe düzenlendikten sonraki süreçlerde sigortalılara ve sigorta şirketlerimize hizmet veriyorlar. Bunu pandemi sürecinde daha da iyi anladık. Seyahatin yasak olduğu dönemde, meslektaşlarımız sigorta şirketlerinin adeta eli ayağı oldu. Şirket personelinin gidemediği yerlere acenteler gitti, ulaşamadığı kişilere acenteler ulaştı. Bunu Elazığ, Malatya ve İzmir depremlerinde de, İstanbul’daki dolu felaketinde de gördük. İşte bu nedenle ülkemiz sigortacılık sektörünün sağlıklı bir şekilde gelişmesi ve sigorta bilincinin toplumda yayılması için sigorta acenteleri çok önemli. Ancak, son dönemde acente giderlerinde yaşanılan artış küçük ve orta ölçekli pek çok meslektaşımızı iş bırakma noktasına getirdi. Maalesef ki bundan memnuniyet duyanlar var” dedi.

Acenteler olmadan dijital sigorta sektörünün de olamayacağını kaydeden Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Bazıları dijitalleşme adı altında, sigorta acentesiz bir sektör hayal ediyor. Ancak, artan suiistimal olayları, düşük müşteri memnuniyeti ve kaybedilen güven bize gösteriyor ki acente olmadan dijital sigorta sektörü olmaz. Dijitalleşmeden en fazla etkilenecek, faydalanacak sektör sigortacılık sektörü. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sigorta şirketleri başta olmak üzere sektörel aktörler dijitalleşme konusunda öncü uygulamalar geliştiriyorlar. Bizler bir taraftan dijital çağın gereklerini yerine getirmeye çalışırken bir taraftan da dijitalleşmenin olumsuz etkilerini bertaraf etmeye çalışıyoruz.”

‘ACENTEYİ DIŞLAYARAK DİJİTALLEŞEMEYİZ’

Dijitalleşmeyle ilgili sektörde yanlış bir algının var olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Bizler internetten poliçe satmayı dijitalleşme zannediyoruz. İnternetten satış yapar acenteyi de aradan çıkarırsak bu iş oldu diyoruz. Hâlbuki dijitalleşme, “müşteriler, rekabet, veri, inovasyon ve değer” olmak üzere 5 ana alan üzerine kurulu. Bizler bu stratejik alanlar çerçevesinde tüm iş süreçlerimizde dijital teknolojilerden faydalanmalı, şirket değerimizi sürekli artırmalıyız. Bunu sağlamanın yolu da güçlü ve yenilikçi acente ağından geçiyor. Acenteyi dışlayarak dijitalleşemeyiz. 2016 -2017 yıllarında Fransa’da, gelişen teknolojiye ayak uydurmak bahanesiyle, 25 bin satış danışmanının işine son veriliyor. Bunun yerine IT yatırımı yapılıyor. Poliçe üretimi %34 azalıyor” ifadelerini kullandı.

‘ACENTELER ŞİRKETLER TARAFINDAN DESTEKLENMELİ’

Yılmaz, geleneksel satış yöntemi ile teknolojiyi birleştirmenin ve bu iki alanın birbirine rakip olmamasının gerekliliğini vurgulayarak bu şekilde sektörün kazanacağını ve büyüyeceğini söyledi.

Dijitalleşmenin acente ile entegre edildiğinde sektöre ve tüketiciye fayda sağlayacağının altını çizen Yılmaz, özellikle küçük ve orta ölçekli acentelerin sigorta şirketleri tarafından desteklenmesinin büyük önem arz ettiğine dikkat çekti. Acentelerin satış potansiyelini artırmaları ve işletme yönetimlerini etkin bir şekilde yürütebilmelerine yönelik eğitim programı hazırladıklarını aktaran Yılmaz, kısa süre içerisinde acentelerin bu eğitim programından faydalanmalarını sağlayacaklarını bildirdi.

‘SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ ADINA ÇABA SARF EDİYORUZ’

Acentelere eğitim desteği sağlarken bir yandan da mesleki sorunların çözümü adına TOBB SAİK olarak çaba sarf ettiklerini belirten Yılmaz, “Bu kapsamda acenteler arası iş paylaşımında KDV mükellefiyeti doğmaması, yetkisiz sigorta aracılığının engellenmesi, acente ile broker arasında iş paylaşımı yapılmaması, trafik sigortası taban komisyon oranının %17’ye çıkarılması, trafik sigortasında devir zeyli uygulamasının yeniden yürürlüğe koyulması ve trafik sigortasında doğrudan tazmin uygulamasına ivedilikle geçilmesi için gerekli girişimleri kesintisiz sürdürüyoruz. Masak eğitimlerinin SEGEM üzerinden verilmesi, dijital poliçe uygulaması, mobil telefonda SBM poliçe sorgulama uygulaması geliştirilmesi, acente tarafından talep edilmesi halinde 3D Secure uygulamasının zorunlu olması, risturn ve promosyonun yasaklanması, sigorta brokerlerinin bireysel iş yapmalarının yasaklanması, brokerlerin etkin denetiminin sağlanması, acente bürolarının iş yeri açma ve çalışma ruhsatından muaf tutulması, DASK poliçelerinin doğru bir şekilde tazmin edilmesine yönelik uygulamalar geliştirilmesi, ticari ve zirai kredilerde de sigortalıya cayma hakkı verilmesi konularında çalışmalarımız devam ediyor” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin ilk sigortacılık fuarı olan Uluslararası Sigortacılık Fuarı ve Kongresi’ne de değinen Yılmaz, “Fuarlar bir ürünün, bir sektörün tanıtımı ve paydaşların bir araya gelerek iş bağlantılarının yapılabilmesi için çok önemli. Ülkemiz sigortacılık sektörü dünya sıralamasının en üst derecelerinde yer almaktadır. Ancak, sektörümüzü yeterince tanıtamıyor, toplumdaki sigorta bilincini artıramıyorduk. Bu kapsamda, “Türkiye Sigortacılık Fuarı”mız başarılı bir şekilde tamamlandı. Sektör paydaşları olarak pandemi nedeniyle uzun süre fiziki olarak bir araya gelememiştik, fuar sayesinde hasret giderdik. Yurt içi ve yabancı katılımın yoğun olduğu fuarımızda, pek çok önemli panel gerçekleştirildi. Ülkemiz ve sigortacılık sektörümüzün gelişimine katkı sağlandı. İnşallah bu fuarımız her yıl düzenlenir ve geleneksel hale gelir” dedi.

Yılmaz, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi olarak 17 bin acentemizden, bağlı bulunduğumuz Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu olan TOBB’dan aldığımız güçle, değerli başkanımız Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun da destekleriyle, geçmişte olduğu gibi günümüzde ve gelecekte, meslektaşlarımızın menfaatlerini korumaya, acentelik mesleğini daha saygın, daha kurumsal hale getirmeye yönelik çalışmalarımıza devam edeceğimizi vurgulamak istiyorum. Son olarak bildiğiniz gibi her yıl Mayıs ayının son haftası sigorta haftası olarak kutlanıyor. Son iki yıldır pandemi nedeniyle verimli ve yoğun kutlamaları maalesef yapamadık. İnşallah bu yıl mesleğimize ve sektöre yaraşır şekilde bir hafta olma koşullarını sağlayabiliriz. Bu duygu ve düşüncelerle, sigorta haftasını en içten dileklerimle kutlarım.”