15 TEMMUZ.......

    Selamlar; Yazının başlığına bakıp, hayırdır dediğinizi duyar gibiyim

15 TEMMUZ.......
29 Ağustos 2016 - 10:09
 

 

Selamlar;

Yazının başlığına bakıp, hayırdır dediğinizi duyar gibiyim. Evet hayır aslında.

Bazen şerden hayır, hayırdan da şer doğarmış. Bizimkisi ilki oldu. 15 Temmuz darbe girişimi, milletçe yolda bir yerlerde yitirdiğimizi sandığımız birlik ve beraberlik duygusunu ya da ruhunu yeniden bulduğumuz bir kavşak bir dönemeç oldu milletçe. Bir araya gelmez dediğimiz, birlikte yapamaz dediğimiz pek çok şey bir araya geldi ve de yaptı.

Şimdi diyeceksiniz, canım kardeşim bunun sigortacılık sektörüyle nasıl alakandırıyorsun? Aslında çok basit, bizim sektörde aynı durumda yani, bir parçalanmışlık, bir ayrı gayrılık gırla gidiyor. Herkes ayrı telden çalıyor. Sektör vitesi boşa alınmış bir kamyon gibi bayır aşağıya hızla ve kontrolsüz bir biçimde gidiyor. Sektörün düzelmesi adına tertiplenen organize eylemlerin yapıldığı 2012 yılından beri bir gıdım iyileşme yok, aksine, hem sigortacı (sigorta acentelerini kastediyorum) için hem sigortalı için giderek kötüleşen bir yapı var orta yerde. Bunu herkes görüyor ve söylüyor ama çözüm için harekete geçen yok.

Bir kısmımız aman boş ver böyle gelmiş böyle gider türküsünü söylüyor, bir kısmımız şimdi şirketlerle aramı mı bozcam, zaten piyasa kötü diyor, bir kısmımızda yaptık da ne oldu, biz kötü olduk sonunda deyip bezmiş bir vaziyette köşesine çekilmiş durumda.

Bir kısım, bir şeyler yapmaya hala çalışıyor ama onları da, şunu eksik yaptın, bunu yanlış yaptın diye eleştiri bombardımanına tutup bezdiriyorlar oturdukları yerden. Kısacası herkes sorunun bir parçası olmak istiyor. Çözümün parçası olmak kimsenin işine gelmiyor sanırım, işin sonunda tu kaka olmamak için.

İşte tam bu noktada ben diyorum ki acaba bu 15 temmuz ruhu bizim sektöre de uğrar mı? Farklılıklar unutulup çözüm için ortak bir akılda ve bir yapıda buluşulabilir mi? Neden olmasın aslında değil mi? Ülkece yaptık, sektörce mi yapamayacağız? Yaparız evelallah.

Mesele ülkemizse, gerisi teferruattır diyorsak, neden mesele ekmek yediğimiz sektörümüzse gerisi teferruattır demeyelim değil mi? Diyelim o zaman.

Eğer bir çözüm bulacaksak ve ekmek yediğimiz işimizi, sektörümüzü kurtarmak, daha onurlu ve sağlam bir yapıya kavuşturmak istiyorsak gün bu gündür arkadaşlar…

Yazımı halk şairi Allah dostu Yunus Emre’nin bir şiirinden alıntıyla bitireyim.

Gelin tanış olalım, işin kolayın tutalım / Sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz…

 

Sevgiye kalın…

Öğr. Gör. Mehmet İSEL
Bu haber 426 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum